İş hayatında aslında çok konuşulmayan bir konu. Nezaketli olmak...
Bizler günlük koşturmacanın ve işlerin yoğunluğu nedeniyle durup düşünme zamanı pek bulamıyoruz. Ödemeler, siparişler, yeni yatırımlar, teşvikler, destekler derken bir bakıyoruz gün bitiyor. Ve gün sonunda kendimize ben bugün ne kadar para kazandım diye soruyoruz ancak ben bugün çalışanlarıma, ekip arkadaşlarıma, satış sorumlularına, bankacılara ve bütün muhataplarıma nasıl davrandım diye pek sormuyoruz. Nezaket malesef gündelik kullanımımızdan çıkmak üzere olan bir kelime. Normal sınırlarda ‘nazik‘ birini görünce şaşırıyoruz. İstanbul hanımefensdisi/beyefendisi oluyor gözümüzde. Şimdi diyeceksiniz ki bu borç yükü, ödeme baskısı, tahsilat sıkıntısı ile nasıl nazik olalım?
Hayat herkesi ister istemez bir imtihandan geçiriyor. Yukarda belirttiklerim ticaretin olmazsa olmazları. Bu kaygılara rağmen nezaketini duruşunu koruyanlar bence ticarette uzun vadede başarıyı yakalayanlar...
Örneğin; Yurt dışında bir toplantıda nezaketi ile dikkat çeken bir ihracatçımız aynı zamanda şehrimizin de fahri tanıtım yüzü olacağından hem ülkemiz hem de şehrimiz açısından sempati toplayacak ve güven telkin edecektir. Güven tüm ilişkilerde esastır. Ve nazik kişiler güven verirler.
Her yiğidin bir yoğurt yeme biçimi olduğu gibi her tacirin de kendine has bir tarzı var bu ticaret arenasında... Nazik olmak demek herşeye boyun bükmek, her denileni kabul etmek demek yada yersiz anlamsız kibarlık gösterisi değildir. Aksine kabul etmediğini doğru bir dille ve uslupla karşı tarafa aktararak çatışma ortamının oluşmasını engelleyecek bu yüzden de iletişim daha sağlıklı ilerlemiş olacaktır.
Kadınlar, aslında ticarette nezaket yüzü olmalıdır. Nezaketleri ile dikkat çekmeli, bilgileri ile göz doldurmalı ve sonucunda işlerini daima bir adım öteye taşımalıdır. Bence iş dünyasına kadının nazik bakış açısı çok şey kazandırabilir.
Kazakistanlı İş kadınları ile görüşmeler yapılan katıldığım bir toplantıda Kazakistan Büyükelçisi, memleketlerinde kadınlara ‘nazikcan’ denildiğini söylemişti.
Kayseri iş dünyasında daNazikcanlar olarak daha da başarılı işlere imza atacacağımızdan hiç kuşkum yok...
Kadın girişimciliğin kooperatif boyutu
Her kadını iş yeri sahibi yapmamız imkansız, doğru da değil... Özellikle kırsalda ve katma değeri düşük işlerde çalışan kadınlarımızı, evlerde ev işlerinden artan zamanlarını değerlendirmek isteyenleri bir çatı ve amaç yolunda birleştirmek, bu amaçtan para kazanmalarını ve aile bütçelerine katkıda bulunmalarını sağlamak memleket meselesi...
Bizler bir olmayı öğrenmek, birlikte yol almak zorundayız. Rekabetin gün geçtikçe daha çetin, finansın daha zor bulunduğunu hep birlikte yaşıyoruz. Atıl iş gücümüzü harekete geçirmek için TOBB Kayseri Kadın Girişimciler Kurulu olarak kadın üretim kooperatiflerini destekliyor ve kurulması için kadınlarımıza gerekli eğitimleri sağlıyoruz. Önümüzdeki ay kadın kooperatifleerimizden örnekler aktaracağım sizlere...
Hoşgeldin 2018
Her sene sonunda yeni bir zaman dilimine geçmek hem umut dolu hem de korkutucudur.
Gelenin gideni aratmadığı, isteklerin olumlu sonuçlanacağı, kişinin kendisi için bilmediği hayrı umut etmesi ile başlar yeni sene... Ocak hem karın kışın etkisi hem de hoop yeni yıla yeni başladık algısı ile bide bakmışız ki veda ediyor. Ardından diğer aylar peşisıra kovalıyor. Hayatta böyle aslında. Neden ne için nereye yol aldığını sorguluyor insan...
Para kazanmak, istihdam sağlamak, zekat vermek, yardım etmek, iş yerini büyütmek, yatırım yapmak, ortak olmak hepsi güzel hoş...
Ama insan ne için yaşar?
Bu sene başında gelin kendimizde cevaplar arayalım...
Sevgi, sağlık, huzur ve başarı dolu bir yıl dileklerimle...