Mehmet Ali AKBULUT

PAYLAŞ
Facebook
Twitter
LinkedIn

Serbest Bölge Çilesi

2018 yılının tüm sanayici ve iş adamlarımız için sağlıklı, başarılı ve bol kazançlı bir yıl olması dileğiyle başlamak istiyorum. Gerçi sanayicilerimiz umutlarını hep başka baharlara ertelemeye alıştılar uzun zamandır. Her yeni gelen yıl bir öncekini aratır durumda olunca her seferinde daha yılın ortasına bile gelmeden umut ertelemeye ve yeni yılda daha iyi olacağını ummaya alıştık. Dilerim bu sene böyle olmaz ve dilekler yerini bulur.

İhracat ağırlıklı çalışan firmaların önünü açmak, bürokrasi ve detaylarla uğraştırmadan işlerini yürütebilmek, ihracatçı firmaları KDV iadesi vs. işleri ile uğraştırmamak, vergiden muaf olduğu için tedarik aşamasında daha küçük bütçe ile daha fazla hacim elde edilmesini sağlamak ve bu şekilde ihracatı artırmak amacı ile kurulan serbest bölgelerin yürüyüşünden bahsetmek istiyorum bu yazımda.

Mantık olarak serbest bölgede faaliyet gösteren firmalar Türkiye’ye göre yurt dışında faaliyet gösteriyor gibi görülüyor. Yani vergi mükellefi değilsiniz. Ne ithalat aşamasında ne yurt içinden mal alırken vergiye tabi olmadığınız için serbest hareket edebiliyorsunuz. Açık ve kısa anlatımı ile konunun özü bu. Peki işleyiş nasıl?

Bir defa bölge olarak farklı mevzuata tabi olduğunuz için bütün çevreniz tel örgülerle kapalı ve gümrük rejimine tabi olan tek kapıdan hareket etmek zorundasınız. Yurt içinden, bölgeye ne getirirseniz getirin Ekonomi Bakanlığının internet üzerinden veri akışı ile kontrol ettiği SBBUP isimli sisteme giriş yapmak ve tüm envanterinizi bu sistemle paralel götürmek zorundasınız. Bu arada kayıt işlemini eşyayı getirmeden önce yapacak, bunun için sayfası 3,00 $ olan kağıtlardan satın alacak, işlem formu denilen bu kağıdı usulüne uygun dolduracak, gümrüğe beyan edecek, misket bile alsanız ağırlığını oraya yazacak, kapıdan girmeden bölgenin kantarına girip teyit edecek, gümrük muayeneden geçecek, fatura, işlem formu, irsaliye, kantar fişi türü evrakları teslim ettikten sonra müdür muavini imzasını bekleyecek, onay geldikten sonra eşyanızı içeri alacaksınız. Nakliyeciniz sırtında yükü ile kapıda sırasının gelmesini bekleyecek. Herkes 50 lira iç nakliye ile işini görürken siz bu eziyetten dolayı 100 ödeyeceksiniz. Bu arada beyanlarınızda bir yanlışlık, hata veya usulsüzlük hasıl olursa bütün bu işlemleriniz yandığı gibi ceza da ödeyebilirsiniz. Mesela ihtiyaç dahilinde ikinci el bir makine aldınız ve bölgedeki fabrikanıza götüreceksiniz. Öyle fatura ve irsaliye beyan ederek götüremezsiniz. Bir defa bu makine kaç kilo gelir, onu bilmeniz lazım. Gidip tarttıracaksınız. Sonra hangi yılda yapılmış? imalatçısı kim? seri numarası nedir? üzerinde perçinli alüminyum etiketi var mıdır? Bunun beyan aslına uygunluğunu kontrol etmek için kolcu memurların tanıdığı bir makina mıdır gibi incelikleri ayarlamanız lazım. Efendim organize sanayi bölgesinde aynı imalatı yapan bir dostum parçalarını temin ederek kendi fabrikasında bir makine toplamış ve bir süre kullandıktan sonra kendisine yenisini almış, bu kendi yaptığı makineyi de çok uygun bir bedel karşılığında bize vermeyi teklif ediyor. Faturasını da tanzim edecek. Yok öyle! Alamazsın kardeşim. Sen ne olduğu belli makinelerden alacak ve bedelini paşa paşa ödeyeceksin.

Ya da işlerin yoğun zamanında sehven malzemelerden biri gözden kaçmış ve hafta sonuna denk gelmişsin. Efendim ben mesai yapıyorum ama falanca malzemem kalmamış bunu içeri alayımda işlemleri pazartesi günü yapalım, işçilerimiz durmasınlar türünden bir yaklaşımınız oldu. Hayır efendim! Sen Pazartesi gününü bekleyecek, mevzuata uygun şekilde eşyanı içeri alacaksın. Eşyanın ne olduğunun hiç önemi yok. Mesela kalıplardan birinde bir arıza oldu ve ustabaşın konunun detayını bilmediği için kalıbı attı arabasının arkasına, tamire götürdü. Kapıdan çıkarken veya dönüşte girerken bir yakalanırsa ayvayı yedin. Direkt kaçakçısın. Artık meramını hangi dille anlatırsın bilemem. Bir defa ustabaşın ve arabası önce kapıda alıkonularak uyuşturucu kaçakçısı muamelesi ile 3 – 4 saat sorguya çekilir. Akabinde eşyaya el koymak sureti ile araç ve ustabaşı serbest bırakılabilir. Sonra bizzat siz giderek gümrük müdürlüğünde mağduriyetinizi anlatırsınız. Gümrük müdürü, gümrük muhafazanın tutanağını imzalarsa ki bu iyi ihtimalle birkaç saat, duruma göre birkaç gün alabilir, imzalı tutanağa istinaden müdür yardımcısı ceza belgesini hazırlar. Cezayı en yakın devlet bankalarından birine yatırır, makbuzu ile gelerek eşyayı teslim alır ve dışarı çıkarırsınız. Bölge içine almak için yine mevzuat hükümleri geçerlidir. Efendim bu kalıp zaten bizimdi, dışarı çıkarken gümrükte arkadaşların gözünden kaçmış olacak, tamirden sonra geri gelirken yakalamışlar türünden bir açıklama ile asla yaklaşmayın çünkü bölge dışına eşya çıkarmak, içeri eşya almaktan daha beter suç. En iyisi zaten kendinize ait olan eşyaya yeniden bir fatura bulacak, mevzuata uygun işlem formu oluşturacak, ağırlığını öğrenecek, aracınızla kantara girecek ve bu yolu takip edeceksiniz. Nitekim işler böyle yürüyor. Bunun gibi bin tane konu var ama bir tanesi bile bana ayrılan köşeyi doldurmaya yetti. Yapacak bir şey yok. Mevzuat.

Haa, vergiden muafiyet demiştik. Her aldığınız eşya için kıymetli evrak bedeli, herkesin iki katı ödediğiniz nakliye, yüklediğiniz tır ve konteynerlerde global teminat bedeli (100 –150 $) , karma yükleme yaparsanız transit ticaret vergisi , ithalatlarda fon , her işlemde gümrük müşavirliği hizmet bedeli, her türlü gecikmede gümrük mesai ücreti , harçlar , yurt içine kıyasla en az bir buçuk kat fazla kira bedeli gibi önemsiz birkaç şeyi hesaba katmazsak , evet vergiden muafsınız. Bu arada muaf olan , işletmeniz , siz değilsiniz. Ortaklara dağıtılan kar payı hesabı ile kendiniz için çektiğiniz para % 22 gelir vergisine tabi. 

PAYLAŞ
Facebook
Twitter
LinkedIn
Yazarın Diğer Yazıları