GÜNCEL:

Hayallerini Peşinden Koşan Başarılı Bir Kadın Girişimci: Evren Öztürk

Ev hanımlığından işletmeciliğe geçiş yapan Evren Öztürk, tüm kadınların kendilerine örnek alacağı rol model bir girişimci. Hayallerinin peşinden koşan herkesin başarılı olabileceğini ifade eden Öztürk, kadınların iş hayatında daha fazla aktif rol almaları içinde var gücü ile çalışıyor.

Girişimci bir ruha sahip olan Evren Öztürk, 15 yıllık ev hanımlığı sürecinde hiç boş durmamış. Takı tasarımı ve pazarlama, network marketing sistemlerinde liderlik, yurt içi ve yurt dışı tur organizasyonları gibi Home Office olarak tanımlanan iş girişimlerinde bulunmuş. Ve bu süreçte 2 çocuğuna annelikte yapmış. 2014 yılında Kayseri Ticaret Odasının düzenlediği girişimcilik eğitime katılan Evren Öztürk, Evreka Tea House’u KOSGEB yeni girişimcilik desteği ile kurmuş. Sosyal ve girişken bir kişilik yapısına sahip olduğunu belirten Öztürk, “Girişimcilik ruhtan gelen ve temeli bazen çocukluğa dayanan bir olgu. Ben çocukluğumda bile arkadaşlarımla etkinlikler düzenlerdim. Bakkallara depozitolu gazoz şişeleri satarak harçlığımı çıkarırdım. Çocukluktan beri hayalim hep insanlarla iç içe olabileceğim, sosyal bir işte çalışmaktı. İşletme Bölümü mezunuyum ama ücretli olarak birilerin emrinde çalışma fikri bana hiçbir zaman cazip gelmedi. Ev hanımlığı dönemimde de doğru iş fikri gelinceye kadar bir şey yapmamayı tercih ettim” ifadelerini kullandı.

Evreka’nın aslında lakabı olduğunu ifade eden Evren Öztürk, “Evlenmeden önceki soyadım Kaş idi. Evren Kaş. O yüzden bana arkadaşlarım, ismimim ve soyadımın birleşiği Evreka derlerdi. O yıllardan bugüne kadar bu lakap hep benimle var oldu. Bu işletmeyi açarken bir marka ismi belirlemem gerekiyordu. Ayrıca ben bu işe başladığım ilk günden beri hep ulusal bir marka olmayı hedefledim. O yüzden akılda kalıcı, marka değeri güçlü olan bir isim bulmam gerekiyordu. Kendime ait, bende hikayesi olan, Arşimet’in suyun kaldırma gücünü bulduğunda ki kullanmış olduğu söz olan Evreka’yı marka ismi olarak koymamın isabetli bir karar olacağını düşündüm. Yıllar süren arayışımın sonunda bu işletmenin bana en uygun iş olduğunu bulduğum için kararımın ne denli yerinde olduğunu bir kez daha anladım. Ben Evreka’yı açtığım dönemde her yer kahve satan işletmelerle doluydu. Ben farklı olmak istedim. Girişimcilik farklılık gerektiren bir eylemdir. Bu yüzden dünya çayları üzerine faaliyet göstermek için Evreka Tea House’u kurdum. Günün en erken saatinden en geç saatine kadar toplum olarak yoğun bir şekilde çay tüketimi yapıyoruz. Ama kahve böyle değil. Sınırlı saatlerde tüketiliyor. Kısa dönemde hedefim Evreka’yı Kayseri’de bilinen ve talep gören prestijli bir marka yapabilmekti ve bu hedefime ulaştığımı düşünüyorum. Şimdi orta ve uzun dönemli hedef olarak Evreka’yı franchising metodu ile ülke genelinde bilinen bir marka yapma girişimlerine başladım. “2017 Bayim Olur musun” fuarında bu konuyla ilgili gerekli görüşmeleri yaptık ve iyi talepler topladık. Yakın zamanda Türkiye genelinde ki farklı illerde markamızı görmek mümkün olacak. Biz sadece çay evi olarak faaliyet göstermiyoruz. Aynı zamanda çay danışmanlığı da yapıyoruz. Kayseri’deki 5 yıldızlı otellerde, SPA merkezlerinde ve kafelerde menüler için çay danışmanlığı hizmeti sunuyoruz. Çay tedariklerini, aksesuarlarını ve ekipmanlarını temin ediyoruz. İşletmemizin sağlamış olduğu bu başarıdan dolayı Boğaziçi Üniversitesi ve Coca Cola işbirliği ile düzenlenen “Kız Kardeşim” projesinde rol model kadın girişimci olarak yer aldım” dedi.

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi olan Evren Öztürk, “Kadınların finansa erişme ve doğru yoları bulma konularında yaşadığı zorlukları bilen birisi olarak daha çok kadının hayatına katkı sağlamak için bu kurulda yer alıyorum. Bende tırnaklarımla kazıyarak bir kadın girişimci oldum. İş yerimi KOSGEB girişimcilik desteklerinden faydalanarak açtım. Kadınlarımız inandıkları değerlerin ve fikirlerin peşinden mutlaka gitsinler. Maalesef ki Türkiye’de kadın olmanın bir takım olumsuz durumları var. Siz bir fikir ortaya koyduğunuzda, “o iş kadın işi değil”, “Ne işin var o işte evinde otursana kocan çalışsın sen ye” gibi sizi demoralize etmeye çalışan insanlarla karşılaşıyorsunuz. O yüzden kadınlarımız önce kendilerine inanmaya başlasınlar sonrasında da bu inançlarına ailelerini ortak ederek yollarına devam etsinler. Bir kadının yapmak isteyip de yapamayacağı bir şeyin olmadığını düşünüyorum. Kadın çalışanın, kadın üreticinin, kadın patronun arttığı bir ülkede her şey çok daha iyi olur” ifadelerini kullandı.

Bu haber 1987 kez okundu