Romessa Mobilya Yüzde 100 İhracat Odaklı Çalışıyor
Romessa markası altında modüler mobilya ve oturma grupları üretiyoruz ve %100 ihracat odaklı olarak çalışıyoruz. 8’i aktif olmak üzere toplam 21 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu 8 ülkedeki alıcılarımız düzenli olarak mal alımı yapıyorlar. 13 ülkeye ise sipariş oldukça 2-3 ayda bir mal gönderiyoruz. Modüler fabrikamızda 10 bin m2 açık 6 bin m2 kapalı alana sahip tesisimizde toplam 50 kişi istihdam ediyoruz. Oturma grubunda ise dışardan destek alıyoruz. Müşterilerimizin siparişine göre dışardan fason üretim yaptırıyoruz.
Mauritius Adalarına mobilya ihraç ediyoruz
İhracatımız her yıl bir önceki yıla göre artıyor. Bunun temel nedeni ise düzenli olarak fuarlara katılıyor olmamız. Düzenli olarak İstanbul Mobilya Fuarına katılıyoruz. Son olarak Guangzhou CIFF Çin Uluslararası Mobilya Fuarı’na katıldık. Çin fuarında Mauritius Adası’ndan bir firma ile bağlantı sağladık ve adını bile ilk kez duyduğumuz bu ada ülkesine bugün ülkemiz adına mobilya ihracatı gerçekleştiriyoruz. Yine Çin fuarı sayesinde daha önce olmadığımız Güney Afrika pazarına girmeyi başardık. Hedefimiz Türk Hava Yollarının uçtuğu her ülkeye mobilya satmak.
Her ülkenin kendi kültürüne göre farklı bir mobilya anlayışı var. Her ürün her pazara uymuyor. Dubai’deki bir müşterinin talebi ile Avrupa’daki müşterinin talebi çok farklı olabiliyor. Bazı ülkelerin bazı özel stratejik figürlerini ürünlerde kullanmakta yine ürün satışları için avantaj sağlayabiliyor. O yüzden biz fuarlara katılırken ihracat yaptığımız firmaların temsilcilerini de yanımıza alıyoruz ve onların görüşlerini dikkate alıyoruz.
Hedefimizde Hindistan var
Romessa Mobilya aynı zamanda Kayseri Mobilya Sanayicileri Derneği’ne (KAYMOS) üye. KAYMOS olarak Ür-Ge çalışmalarına önem veriyoruz ve bugüne kadar Katar, Kuveyt ve İsrail’de çalışmalar yaptık. Bu yıl sonuna doğru Hindistan’da Ür-Ge çalışması yapacağız. Hindistan çok büyük bir pazar ve Çin’den sonra Dünyanın ikinci büyük ülkesi. İstanbul fuarı ve Çin fuarında da Hindistan’a yönelik başarılı sonuçlar çıkardık. Hindistan ve Türkiye arasındaki ticaret ilişkisi her yıl artarak büyüyor. Ür-Ge çalışması kapsamında Hindistan’da ‘Be To Be’ diye isimlendirilen ikili görüşmeler yapacağız. Yani kısa vadeli hedef pazarımız Hindistan olacak.
Mobilyada vade problemi en büyük sorun
Mobilya sektöründe ciddi bir şekilde arz fazlası var. Arz fazlalığı çok ciddi şekilde rekabet ortamına neden oluyor. Rekabet neticesinde özellikle yurtiçi piyasada vadeler giderek açılıyor. Sektörün vade ortalaması 12 ay. Hammadde hem çok zor bulunuyor hem de düzenli olarak hammaddeye zam geliyor. Üstelik hammadde alışları çoğunlukla nakit olarak yapılabiliyor. Yani peşin olarak alım yaparken 12 ay vadeli olarak satış gerçekleştiriliyor. Buda mobilya imalatçılarının finansman ihtiyacını giderek artırıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı üretici firmalar yurtdışı pazarlara yönelmeye çalışıyorlar. Ancak yeni ihracata başlayan firmalar pazarda yer edinebilmek için buldukları her müşteriye taviz veriyorlar. Buda pazarın genel yapısını bozuyor. Yurtdışına bile vadeli çalışmayı biz öğrettik. Bu duruma alışan alıcılar sürekli olarak yeni tavizler istiyorlar. Bu konuda ortak hareket etmeyi başaramazsak eğer yurtiçinde yaşadığımız sıkıntılar ihracata da sirayet edecek.
Markalaşmaya önem vermeliyiz
Mobilya sektöründe dünya sıralamasında ülke olarak 15. sırada yer alıyoruz ve 2017 yılında toplam ihracatımız 2,7 milyar dolar. 2018 yılında ihracatımızı 3 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Ancak bizim en büyük sorunumuz marka değerimiz. 2017 yılında ürettiğimiz mobilyaların kilosu 0.95 cent. İtalya’nın üretmiş olduğu mobilyaların kilosu ise 4,5 dolar. Bizim markalaşma hususuna önem vermemiz ve ülke prestijini artırmamız lazım.
Ortadoğu ülkelerinde hegemonyamızı oluşturmalıyız
Ortadoğu ülkelerinde ve Arabistan yarımadasında Türk dizileri çok ciddi bir şekilde takip ediliyor. Kuveyt, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn gibi ülkeler Türkiye’ye pozitif yönde bir bakış açısına sahipler. Geçen ay Dubai’ye firma ziyaretine gittiğimde metroda yanımda oturan hanımın telefonundan Türk dizisi izlediğinin canlı şahidi oldum. Arabistan’daki müşterim bana telefonda ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisinin son bölümünde ne olduğunu soruyor. Bizim ülke olarak yükselen yıldızımızı bu ülkelerde ticarete dökmemiz ve Türk markalarını bu pazara daha çok dahil etmemiz çok önemli. Daha önce bu saymış olduğum ülkelerde Çin hegemonyası hakimdi. Artık bu pazarlara biz kendi hakimiyetimizi kurmalıyız. İhracatımızın artmasında bu pazarlar büyük önem teşkil ediyor.