Bütün ülke nefesimizi tuttuk seçime kilitlendik. İhracat yapanı da, sanayicisi de, memuru, işçisi de bütün planlarını seçimden sonraya bıraktı.
Türkiye, seçimleri seviyor. Yüksek katılım oranı ile demokrasisine sahip çıkan ender öngörülü halklar arasında…
Seçim sonrası Kayseri sokakları adeta bir karnavala dönüştü. İnsanlar çoluk çocuk ma aile dışarda seçimin zaferini adeta bir milli maç havasında kutladılar.
Seçim bitti ve geçim başladı.
İstikrar kazandı. Türkiye yapılacak reformları ve büyük projeleri dört gözle bekliyor. Artık ekonomide, eğitimde, üretimde, ihracatta ve diğer bütün unsurlarda çok ciddi iyileştirmeler ve gelişmeler olmak zorunda.
Örneğin özel sektörün borçlanma oranının kamunun borçlanma oranına çekilmesi için hamleler yapmak gerekiyor. Bu hamleler hem TL’nin değer kazanmasını sağlamak hem de yapısal reformlarla mümkün olabilir.
Yapısal reformlara başlanmadan yapılması gereken şey; daha önce yapılan incelemeler ışığında sektörel bazlı iyi bir veri çalışması yapılması ve bürokrasiye uzanan kısımlarda ise kişilere ve kurumlara bağlı tıkanıklıkların ortadan kaldırılması gerekir.
Yeni sistemde de yasalar ve Cumhurbaşkanlığına bağlı çalışma kurulları bu konuda çok fazla mesai harcamak zorunda…
Mevcut yasaların gözden geçirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi için o sektöre ve/veya alana ait sahada çalışan insanlardan görüş alınması şart. Artık masa başından yasa yapım işi bitmeli…
Ben bu yazıyı kaleme alırken henüz bakanlar kurulu netleşmedi. Bakanlar kurulunun da seçim sonuçlarına göre 295 vekil alan Ak Parti’nin 301 çoğunluğu alamadığından ötürü seçilmiş kişilerden ziyade sektörden ya da bürokratlardan olacağı bilgileri kulislerde yerini almaya başladı. Özellikle ekonomi yönetimi açısından sadelik ve güven duygusunu oluşturması gereken kişilerin görev alması elzem…
Ve artık Tarım 4.0, Endüstri 4.0, Eğitim 4.0 gibi temel konulara geçişin alt yapısının ve stratejinin bir an evvel oluşturulması ve ilgili bakanlıklar aracılığı ile hayata geçmesi gerekiyor.
Beklentilerimiz büyük çünkü biz ülkemizi çok seviyoruz. Dinamik akıllı ve iyi eğitilmesi gereken genç bir nüfusa sahibiz. Onlara eğitimde eşitlik şartlarını sağlar ve yeteneklerine göre doğru yönlendirmeler yaparsak önümüzde çok aydınlık bir gelecek bizi bekliyor olacak…