AR-GE. Herkesin ağzında pelesenk olmuş bir kavram. Araştırma ve geliştirmenin kısaltılmış hali. Sorsanız tüm firmalar AR-GE departmanlarının olduğunu iddia ediyorlar. Gelin görün ki AR-GE olduğunu söyledikleri bu departmanların çoğunun ne bir laboratuvarı, ne ekipmanı nede teknik personeli var. İki sandalye bir masa bir de usta alın size AR-GE. Koca Kayseri’de günümüz itibari ile toplam 6 adet AR-GE merkezi bulunuyor. Bu merkezlerden 5 tanesi ise ORAN Kalkınma Ajansı’nın gayretleri ile oluşturulmuş durumda.
İSO ilk 500’de 16 adet ve yine İSO ikinci 500’de 16 adet firmamız yer alıyor. Toplamda 32 adet firmamız Türkiye’nin en büyük 1.000 sanayi firmasının arasında yer alıyor lakin şehirdeki AR-GE merkezlerinin sayısı sadece ama sadece 6 adet. Şehrin fabrikalarının önemli bir bölümü mobilya ve çelik kapı sektöründe faaliyet gösteriyor. İki sektöre sıkışmış durumda sanayimiz. Teknoloji üretimi yapan firma sayımız yok denecek kadar az. Mobilya ve çelik kapıda elbette önemli sektörler fakat katma değeri az ve yeniden satış hızı yavaş sektörler. Mobilya sektöründe yeni ürün satış süresi ortalama 5 yıl. Yani yeni bir mobilya alan bir müşteri ortalama olarak 5 yıl sonra mobilyasını değiştirme gereksinimi duyuyor.
Kayseri olarak sanayimizde acil olarak reformlara imza atmamız gerekiyor. Bilişim, elektronik eşya, akıllı teknolojiler gibi günümüz dünyasına yönelik ürün ve markaları artırmamız gerekiyor. Derme çatma AR-GE merkezleri ile değil de daha donanımlı ekipmanlara sahip, alanında yeterli bilgi ve tecrübesi olan insan kaynaklarına yatırım yapmalıyız. Bu konuda yaşanan en büyük zorluklardan birisi şüphesiz şehirdeki insan kaynağının yetersiz durumda olması. Birçok fabrika vasıfsız işçi dahi bulmakta zorluk çekiyor. Bu yüzden şehirde teknik ve teknoloji eğitimi veren okul sayısını da artırmak gerekiyor.
NASA’nın uzay yolculuklarına hazırlandığı günümüz dünyasında “eller giderken Ay’a biz kalmamak için yaya” acil olarak değişime ihtiyacımız var. Biran önce AR-GE merkezlerinin sayısının artırılması ile başlanılmalı işe. Sanayi kuruluşları biraz daha taşın altına ellerini sokmalı. Zaten ORAN Kalkınma Ajansı bu konuda her türlü desteği hiç esirgemeden veriyor. Toplu bir değişim ve yenilenme seferberliği ile birlikte hareket ederek gerçekleştirebiliriz tüm bu hedefleri. “Eski köye yeni adet” getirmeliyiz artık. İcat çıkarmalı, buluşlar yapmalıyız. Az gelişmemeli Ar gelişmeliyiz.