Ömer Gülsoy: Birlikte Güçlüyüz
Kayseri Ekonomi & Ticaret: Ömer bey, kendinizi okuyucularımız için tanıtabilir misiniz lütfen?
Ömer Gülsoy: 1959’da Kayseri’de doğdum. İlk, orta ve lise tahsilinden sonra Eğitim Fakültesini bitirdim. Çocukluğumdan beri aile şirketlerimizde aktif olarak çalıştım. Halen mobilya, petrol, otomotiv, sarraf, döviz işkollarında iştigal eden aile şirketlerimizde yöneticilik yapmaktayımKuyumcular ve Sarraflar Derneği başkanlığımın yanı sıra Ticaret Odası Meclis başkanlığı görevini de sürdürüyorum. Evli ve 3 çocuk babasıyım.
Kayseri Ekonomi & Ticaret: KTO seçimlerinde başkanlık için adaysınız. Neden başkan adayı olmaya karar verdiniz?
Ömer Gülsoy: Henüz, grubun lideri konumundayım. Başkan adayı olmam için meslek grubunda yapılacak seçimi kazanıp meclise seçilmem gerekiyor. Yönetim Kurulu Başkanı’nı Meclis üyeleri belirleyecek.
Liderlik yapmamın iki temel sebebi var. Birincisi, Kayseri’nin çocuğuyum ve Kayseri sevdalısıyım. Şehrin sorunlarını ve çözüm yollarını biliyorum. Uzlaşmacı bir yapım var. Kayseri’deki tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte şehrin sorunlarının çözümüne sahip çıkmak istiyorum. Son yıllarda, bazı oda yöneticileri Kayseri’nin sorunlarına sahip çıkmadılar, kendi amaçları uğruna çalıştılar.
Liderlik yapmamın ikinci sebebi ise, Kayseri Ticaret Odası’nın kötü yönetiliyor olmasıdır. Her Oda’da kötü yönetimin belirtileri olabilir. Önemli olan, hata ve eksiklikleri giderebilecek uygun tedbirler alabilmektir.
Kötü yönetimin önemli göstergeleri şunlardır:
-Oda’daki yönetim kademelerinin fazlalığı gecikmeye ve bozulmaya sebep olmaktadır,
-Aynı sorunların tekrar, tekrar ortaya çıkması,
-Kilit personelin gereksiz ve ikincil sorunlarla ilgilenmeleri,
-Sık sık yapılan, çok sayıda yönetici ve çalışanın katıldığı toplantılar,
-Asistan, koordinatör, protokol sorumlusu, ikram personeli gibi marjinal (kıytırık) görevler yapan personelin varlığı.
Kötü yönetimle ilgili olarak yukarıda sıralanan konuların tamamı, Ticaret Odası’nda rahatlıkla görülmektedir.
Oda yönetimi, Oda’daki hata ve eksiklikleri giderebilecek yetkinliğe sahip değildir.
Bu iki sebeple Kayseri Ticaret Odası’nın yönetimine talip olan kitlelerle ilgileniyorum.
Kayseri Ekonomi & Ticaret: Normalde 2017 yılı sonunda yapılması gereken oda seçimleri Bakanlar Kurulu Kararı ile 2018 yılı nisan ayına ertelendi. Sizce bu erteleme kararı seçimlere nasıl bir etki yapacak?
Ömer Gülsoy: Gazetelere de yansıdı, seçimlerin ertelenmesi kararı FETÖ’cülerin Odaları ellerinde tutma ve ellerine geçirme planlarının anlaşılmasıyla verildi.
İkinci sebebin, Odalara bir çeki düzen verilmesi kararından kaynaklandığını düşünüyorum.
Aslında, Oda seçimlerinin 2016 yılı Ekim-Kasım aylarında yapılması gerekiyordu. Bakanlık sessiz kalarak seçimlerin 2017 yılı Ekim-Kasım aylarında yapılmasını istedi. 2017 seçim dönemine girilmeden önce birinci söylediğim gerekçeyle seçimler 2018 Nisan ayına ertelendi.
Odaların mevzuatında şöyle bir hüküm var. Eğer seçimlere 6 aydan az zaman kaldıysa, boşalan organ üyeliklerinin yerine seçim yapılmasına gerek yoktur. Ancak, süre 6 ayı geçiyorsa, kısmi seçimlerin yapılarak asil ve yedek üye eksiklikleri giderilmek zorundadır.
Seçimlerin 6 aylık dönemler itibariyle uzaması sebebiyle, birçok Oda eksik organ üyeleriyle toplantısını yasalara aykırı olarak sürdürmektedirler.
Bu durum, felç halindeki Odalara yeni bir kan girmesini önlemektedir. Seçimlerin ertelenmesinin en büyük sakıncası budur.
Birde, zaten seçilemeyecek Oda yöneticileri seçimler uzadıkça yasa dışı uygulamalarını artırmaktadır. Buda, Odaları yıpratmakta ve üyeleri nezdinde itibarsızlaştırmaktadır.
Kayseri Ekonomi & Ticaret: Sizce, Kayseri ekonomisi ve ticaretinin temel problemi nelerdir?
Ömer Gülsoy: Kalkınmanın bilinen seyri tarımdan ticarete, ticaretten sanayiye, sanayiden hizmetler sektörüne doğru olmasıdır. Kayseri’de işe ilk önce tarımdaki atıl kapasitenin yok edilmesiyle başlanmalıdır. Mesela, sulama yapılarak sulu arazi miktarı artırılmalıdır. Organik tarım gelecek vaat ediyor. Hayvancılık için de yapılması gerekenler var. Hayvancılık organize sanayi bölgesi yatırımını önemli görüyorum. Ticaret sektörüne gelince, Kayseri’de şu anda esnaf, tüccar ve sanayicisiyle 40 bin kişi faaliyette bulunmaktadır. Bu kişilerin yerel, ulusal ve uluslararası bağlantıları bulunmaktadır.
Kayseri, ürünlerinin büyük bir kısmını kendisi tüketiyor. İstanbul, İzmir ve Kocaeli en fazla alış-veriş yaptığı iller. İhracatımız ağırlıklı olarak AB ülkelerine yapılıyor. Kayseri’nin toplam ihracatı yıllık 1,6 milyar dolar düzeyindedir. İhracatta iller sıralamasında 12.’yiz. 166 ülkeye ihracat yapıyoruz. Kayseri, nitelikli ürün ihracatı kabiliyeti açısından iller sıralamasında ilk 10’a yerleşmiştir. Kaliteli sofistike ürünler ihracatımızla iller sıralamasında 12. sırayı alıyoruz. Rekabet gücü olan sektörlerimiz mobilya imalatı, elektrikli teçhizat ve tekstil ürünleridir.
İthalatta ana metal sanayi, elektronik ürünler ve kimyasallar ilk sırayı almaktadır. Son 10 yıldır Kayseri’de hizmetler sektörü büyümeye başlamıştır. Sağlık, eğitim ve turizm alanında hızlı gelişmeler yaşanıyor. Ancak Kayseri orta gelir tuzağındaki bir ildir ve alınması gerekli tedbirler vardır.
İlk planda yapılması gerekenler şunlardır;
-Kayseri’ye ulaşılabilirlik ve Kayseri’nin her yere ulaşılabilirliği artırmalıdır. Hızlı tren, otoyol bağlantıları ve havalimanı genişlemesi hızla sağlanmalıdır.
-Tarımsal sulamaya ağırlık verilerek, sulu tarım alanı genişletilmelidir.
-Erciyes turizmi, Kapadokya master planı içerisinde değerlendirilmelidir.
-Kayseri’ye dışarıdan yatırım çekilebilmelidir. Bu sermaye ve teknoloji eksikliğini giderecektir. Başarılırsa, katma değer sorunu da aşılmış olacaktır.
-Eğitimli ve uygulama yapabilecek personel adedi artırılmalıdır.
Ancak, İbn Haldun’un dediği gibi, “coğrafyanın kader olduğu” da unutulmamalıdır.
Kayseri Ekonomi & Ticaret: Son olarak Kayserili iş adamlarına neler söylemek istersiniz?
Ömer Gülsoy: İş adamını diğerlerinden ayıran önemli iki özelliği vardır. Birincisi bir amaç dâhilinde fiziki yapılanmayı sağlar, ikincisi işleri kendisi yapmaz insanlara yaptırır. Yöneticiler işleri yaptırırlarken çalışanlarla iyi bir iletişim içerisinde olmalıdırlar.
Günümüzde yönetici, yeni teknikleri bulan kişidir. Yönetici çevredeki değişikliklerin ve elindeki kaynakların imkân verdiği ölçüde daha iyi iş yapmanın yeni yollarını bulmalıdır.
Kayserili iş adamı artık verimliliğe ve etkinliğe dikkat etmek zorundadır. Verimlilik aynı ürünü mümkün olduğunca az çaba, harcama ve emekle üretmek demektir. Etkinlik ise, işimizi hedefine ulaştıracak işleri yapmaktır. Bunlardan birisine dikkat etmiyorlarsa, işleri iyi gitmiyor demektir.
Günümüzde işin uyumlaştırılması, standartlaştırılması, uzmanlaşma ve zaman yönetimi önemli hale gelmiştir.
Siyasal müdahaleler, mali yükümlülükler, yasal düzenlemeler ve ekonominin istikrarı gibi faktörler iş adamı için çok önemlidir. Kendi elinde olmayan sebeplerle her an zarar görebilir. Mesela, dövizdeki küçük bir sıçrama çok iyi bir iş adamını iflasın eşiğine getirmektedir. İstikrarlı bir ekonomi beklemek, iş adamının temel hakkıdır.
İş adamı yenilikçi bir iş modeli kurarak başarılı olabilecektir. Ya maliyetleri aşağıya çekerek fiyatları indirecek, ya da ürünleri itibariyle diğerlerinden farklılaşacaktır.