KAYSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, “Türkiye’de belirli gündemler öne çıkmaya başladı. Özellikle son dönemlerde ekonomi de enflasyon hedefleriyle ilgili biraz sıkıntılarımız olmaya başladı. Banka faiz oranları ile ciddi sıkıntılarımız var. Reel sektörün imalat sanayi de eleman temini ile ilgili ciddi sıkıntılarımız var. Birde son 3 aydır özellikle 50 milyon kilovat saat ve üzerinde enerji tüketen özel ya da tüzel kişiliklerin son 3 ayda enerji maliyetlerinde artmış olan yüzde 35’lik bir kesim var. Bunların her biri şu anda acil olan eylem planlarımızın içerisinde olması gerekiyor. Son 2-3 aydır çıkan enflasyon rakamlarında üretici fiyat endeksimizin maalesef tüketici fiyat endeksinin üzerinde seyretmesi maliyet enflasyonuna doğru gittiğimizi göstermektedir” dedi.
“Ciddi bir değişim ve dönüşüme ihtiyacımız var”
KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci’de, yeni bir sisteme geçildiğini ve 24 Haziran seçimlerinin Türk demokrasi tarihi açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu kaydetti. İstihdam ve büyüme konusunda sanayinin daha iyi performans gösterebilmesi için ciddi bir değişim ve dönüşüme ihtiyacı olduklarını kaydeden Büyüksimitçi, “Bu sisteme geçiş ile birlikte oligarşik bürokrasi dediğimiz devletin bürokrasi içerisinde çıkmayan kararların artık çok daha hızlı çıkabileceği, çok daha kararlı adımlar atılacağı bir sisteme kavuşmuş olduk. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında oluşan bu ilk kabinenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını cani gönülden diliyoruz. Türkiye olarak hedeflerimize bizi ulaştıracak reformlara ve özellikle ekonomiye odaklanmamız gereken bu yeni dönemin inşallah faydasını göreceğimize ve yeni başarı hikayeleri yazacağımıza da eminiz. Yeni başarı hikayeleri yazabilmek içinde birtakım işler yapmak zorundayız. Hem hükümet hem de sanayi erbabı olarak bizler. Özellikle yatırım ve üretim ortamını iyileştirecek yapısal reformları bir an önce gerçekleştirmek zorundayız. Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji gibi kavramların bir sözcük olmaktan çıkartıp, kendi işlerimizde hayatın içine geçirmek zorundayız. 2017 yılında yüzde 7,4 büyüdük ve bir rekor kırdık. 2018’in ilk çeyreğinde yine bir rekor kırdık ve yine yüzde 7,4 bir büyümemiz oldu. Burada dikkat ettiğimiz en büyük hadise bu büyümelere en büyük katkıyı sanayimiz verdi. Bunun da bundan sonra böyle olacağına inanıyoruz. Özellikle istihdam ve büyüme konusunda sanayimizin daha iyi performans gösterebilmesi içinde ciddi bir değişim ve dönüşüme ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
“Kalifiye eleman sıkıntımız var”
TBMM Sanayi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş’da, OSB’lerde kalifiye eleman sıkıntısı olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
“AK Parti iktidara geldiğinde 20 milyon 500 bin kişi istihdam ediliyordu. İş gücüne katılma oranı yüzde 49, istihdam oranı yüzde 46’ydı. Şimdi 29 milyon kişi istihdam ediliyor, iş gücüne katılma oranı 53.7, istihdam oranı ise 47’dir. İş gücüne katılma oranında büyük bir artış olmuş, iş arayan insan sayısı artmış ve ondan dolayı işsizlik o şekilde çıkıyor. Türkiye’de en düşük istihdamın olduğu, kayıtların sağlıklı bir şekilde tutulduğu dönemler 2000’den sonra ortaya çıkan dönemlerdir. Ondan önce Türkiye’de işsizlik oranının en düşük olduğu dönem yüzde 8’lik tesadüfi yılları vardır. Rakamların doğru olduğunu var sayıyoruz. 2002 yılında işsizlik oranı yüzde 10,4’dü. 5 yıllık kalkınma planındaki hedef 10.3’ düşürmekti. İşsizlik oranı yüzde 10’nun altına düştüğü takdirde kalifiye olmayan elemanın pankartlarını da OSB’de görüyoruz. Yüzde 9’a düştüğü zaman ‘Eleman aranıyor’ pankartları var. İşsizlik oranı yüzde 10’u geçtiği an ‘Nitelikli eleman aranıyor’ pankartları var. İşi beğenmeyen, baba parasına bakan, köyden gelen erzaklar ile geçimine devam eden bir kitle de fazlalık var. Çalışmaya kararları hale getirmemiş, ‘Birazda benim dinlenmeye ihtiyacım var’ diyen bir kitlenin Türkiye’de yüzde 7-8 civarında olduğunu söyleyebiliriz.”